8.sınıftayken bir arkadaşım vardı. Durup durup bu şarkıyı söylerdi :) Şimdi de ben durup durup bunu söylüyorum... "Çırptım, çırptım, karıştırdım.. Kendimi kekle yatıştırdım.."
Aynı sınıfta bir arkadaş daha vardı. Çok fena Teoman hayranıydı ve çok güzel söverdi: Bozuk yumurta, kokuşmuş domates gibi gibi :)
Yine aynı sınıfta bir de Candan Erçetin hayranımız vardı. Çocukken Candan Erçetin konserlerinden birinde adamın biri postere basmış mı, yırtmış mı neymiş bizim arkadaş başlamış ağlamaya ve adama kızmaya :) Nasıl anlattıysa böyle bir anısı aklımda kalmış...
O yıldan Yalın'ın Zalim'i de damgasını vurmuş hafızama... Gitarıyla onu gördüğümde bu adam da iş var demiştim :) Bi de o zamanlar çok yakışıklıydı, öyle kalmış aklımda...
Ah zaman ne ara geçtin gittin...
ne zamanda olmuş 10 sene vay anasını.bence günler 24 değil 18 saat,yoksa böyle olmazdı
YanıtlaSilEvet, çok hızlı geçiyor :( Bu yüzden Allah'tan en çok istediğim şeylerden biri, günlerin 24 yerine 36 saat olması. (Aslında zamanın bereketlenmesi nasıl olacağını Allah daha iyi bilir...)
YanıtlaSil