29 Kasım 2012 Perşembe

Aramızda "savaş" mı var??

Bilmiyorum siz ne düşünürsünüz sevgili okuyucum ama eğer birisi benim katılamayacağım aşikar olan bir şeye beni nispet yapar gibi davet ediyor ve katılamayacağımı duyduğunda tahmin etmiştim zaten ama diyerek sınırlarımı deniyorsa ben o kişi hakkında iyi şeyler düşünemem. Ve bunu yapan en az 4 senedir yakın arkadaşım olan biriyse art niyet ararım.

Işte yüzden sevgili arkadaşım sana tepki gösteriyorum, seni protesto ediyorum!! Eğer ki sen benimle birşeyler yapmak, benimle vakit geçirmek isteseydin zaten bana "DA" uyan bir program yapardın! Ya da bana haber vermez, nispet yapmaya kalkmazdın!! Sonuçta ben de yediğimi içtiğimi, yattığımı kalktığımı sana raporlamıyorum. Bu hareketinle kendinin sosyal ve uyumlu biri olduğunu, benimse oyun bozan biri olduğumu göstermeye çalışıyorsun. Çünkü çok değil bir aydan biraz fazla bir zaman öncesinde sana DA uyan bir program yaptım fakat sen önce söz verip sonra kimsenin bahane olarak kabul etmeyeceği birşeyi bahane ederek beni yarıyolda bıraktın! Bunu ima ettiğimde bana karşı tavır aldın ve bu zamana kadar bana doğru dürüst selam bile vermedin. Benim arkadaşlarımın yanında beni görmezden, duymazdan geldin. Arkadaşlığımızın mazisini bir kenar itip soğuk savaş başlattın. Ve bunu öyle politik yaptın ki dışardan bizi izleyen dikkatsiz bir göz seni melek, beni şeytan sanabilir. Ama sen asıl şeytanlığı yapanın kendin olduğunu biliyorsun, değil mi? Hem de küçük hesaplar uğruna!!

Kuyruk acısının etkisiyle benden intikam alabilirsin, beni kırabilirsin, canımı acıtabilirsin.. Ama bir düşün tüm bunların farkında olan ve seni en az senin beni tanıdığın kadar tanıyan ben neler yapabilirim?? Bu bir tehdit değil zira bu benim tarzım değil... Amacım sadece uyarmak; eğer böyle devam edersen bil ki, gangrenleşmiş ilişkileri kesip atmakta üstüme yoktur.. Ve benim vazgeçilmezim yoktur, Inşallah...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder