29 Aralık 2012 Cumartesi

Koreli Arkadaşım Jaehee

Bir buçuk yıl önce Korece öğrenmeye karar verdiğimde birçok kişi bunu gereksiz bir efor olarak gördü. Hem neye gerekti ki, bunun yerine ingilizcemi geliştirseydim ya!! Gerçekten neden Koreceydi ki?? Iki koreli artis için miydi??

Neden Korece? Bu benim için cevaplaması zor bir soru.. Galiba kendi kendime öğrenebileceğim çok fazla kaynak olduğundan bunu seçtim.. Yoksa aslında Ispanyolca kursuna gitmeyi planlıyordum...

Gel zaman, git zaman bu günlere geldik... Ilk defa emeklerimin boş bir çaba olmadığı ortaya çıktı :)) -bunu ben de beklemiyordum- Üniversitesimizin yaptığı bir anlaşma ile 10 kadar Koreli, bizim okulun çiftliğinde çalışmaya başladı. -Ne diyordunuz gençler :D - Geç de olsa bir kaç tanesi ile tanışıp çat-pat korecemle konuşmaya çalıştım. Korecem baya kötü, onların da Türkçesi pek iyi değil. Bu yüzden anlaşamadığımız yerde Türkçe-Korece-Ingilizceyi birbirine karıştırdık... Eğlenceli oluyormuş :)))

Ben şanslı biriyim... Gerçekten şanslı... Hiç beklemediğim anda hayat neler çıkarıyor karşıma... Teşekkür ederim Allah'ım :))


Bunu ve aşağıdakini Koreli arkadaşım JaeHee verdi..

Yosun çorbası; bizim Türk damak tadına pek uymuyor ama yenmeyecek birşey değil hatta balık seven biriyseniz leziz bile sayılabilir...
Kore çayı ise içen herkes tarafından (+) not aldı :)) Jaehee herkesin kalbini kazandı..

(Not: Bu yazıyı sana teşekkür etmek için yazıyorum JaeHee... 고마워요 재희 오빠 ^^)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder